Hadith Arabic Ejazah Contact
Hadith

I am your predecessor before you and I am a witness upon you and I - Sahih al Bukhari

Sahih al Bukhari | (Hadith: I am your predecessor before you and I am a witness upon you and I )

4085- عن ‌عقبة : «أن النبي صلى الله عليه وسلم خرج يوما، فصلى على أهل أحد صلاته على الميت، ثم انصرف إلى المنبر فقال: إني فرط لكم، وأنا شهيد عليكم، وإني لأنظر إلى حوضي الآن، وإني أعطيت مفاتيح خزائن الأرض، أو مفاتيح الأرض، وإني والله ما أخاف عليكم أن تشركوا بعدي، ولكني أخاف عليكم أن تنافسوا فيها».


Translate Hadith in English

Narrated `Uqba:One day the Prophet (ﷺ) went out and offered the (funeral) prayer for the people (i.e. martyrs) of Uhud as he used to offer a funeral prayer for any dead person, and then (after returning) he ascended the pulpit and said, "I am your predecessor before you, and I am a witness upon you, and I am looking at my Tank just now, and I have been given the keys of the treasures of the world (or the keys of the world). By Allah, I am not afraid that you will worship others besides Allah after me, but I am afraid that you will compete with each other for (the pleasures of) this world


Hadith meaning in Urdu

مجھ سے عمرو بن خالد نے بیان کیا، کہا ہم سے لیث بن سعد نے بیان کیا، ان سے یزید بن ابی حبیب نے، ان سے ابوالخیر نے اور ان سے عقبہ بن عامر رضی اللہ عنہ نے کہ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم ایک دن باہر تشریف لائے اور شہداء احد پر نماز جنازہ ادا کی، جیسے مردوں پر ادا کی جاتی ہے۔ پھر آپ صلی اللہ علیہ وسلم منبر پر تشریف لائے اور فرمایا کہ میں تمہارے آگے جاؤں گا، میں تمہارے حق میں گواہ رہوں گا۔ میں اب بھی اپنے حوض ( حوض کوثر ) کو دیکھ رہا ہوں۔ مجھے دنیا کے خزانوں کی کنجی عطا فرمائی گئی ہے یا ( آپ حوض کوثر نے یوں فرمایا ) «مفاتيح الأرض» یعنی زمین کی کنجیاں دی گئی ہیں۔ ( دونوں جملوں کا مطلب ایک ہی ہے ) ۔ اللہ کی قسم! میں تمہارے بارے میں اس سے نہیں ڈرتا کہ تم میرے بعد شرک کرنے لگو گے بلکہ مجھے اس کا ڈر ہے کہ تم دنیا کے لیے حرص کرنے لگو گے۔


Translate Hadith in Turkish

Ukbe'den rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün çıkıp Uhud'da şehit düşenler üzerine cenaze namazı kıldı. Daha sonra minbere çıkıp şöyle buyurdu: "Ben sizden önce gideceğim. Ben size karşı bir şahidim. Andolsun şu anda Havz'ıma bakıyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları -ya da yeryüzünün anahtarları- verildi. Ben Allah'a yemin ederim ki sizin hakklnlzda benden sonra şirk koşacağınızdan korkmuyorum,. Fakat sizin için onda (dünyaIık hususunda) birbirinizle yarışa gireceğinizden korkuyorum." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Bu, bizi seven, bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır." Bundan sonraki rivayetten açıkça anlaşıldığına göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sözü, hacdan dönüşü sırasında dağı gördüğü vakit söylemiştir. Bunun anlamı ile ilgili olarak ilim adamlarının farklı görüşleri vardır: 1- İfadede muzaf hazf edilmiştir. Bunun takdiri: "Uhud halkı" şeklindedir. Bununla da kastedilen Ensardır ... Çünkü Uhud'a komşu olanlar onlardır. 2- Allah ResLılü bunu aile halkına yaklaşıp, onlarla karşılaşacağı için bir seferden döndüğü vakit lisan-ı hali ile sevincini anlatmak için söylemiştir. Nitekim seven kimsenin sevdikleriyle karşılaşması halinde yaptığı budur. 3- Sevgi gerçek manasıyla, hakikati ve zahiri üzere ifade edilmiştir.. Çünkü Uhud, Ebu Abs b. Cebr yoluyla gelen merfu hadiste Sabit olduğu üzere cennetteki dağlardan birisidir: "Uhud bizi seven, bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır ve o cennetteki dağlardandır." Bu hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Dağın tesbih etmesi mümkün olduğu gibi, onun sevgi beslernesi de mümkündür ve buna bir engel yoktur. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu dağa sarsılması üzerine akıl sahibi varlıklara hitap edildiği gibi hitap etmiş ve ona: "Hareket etme Uhud" demiştir. Süheyli der ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem güzelliklere yormayı, gUzel ismi severdi. Ehadiyetten türemiş isimden daha güzel bir isim de olamaz. (es-Süheyli devamla) der ki: Uhud her ne kadar ehadiyet'ten türetilmiş ise de, harflerinin harekesi ötredir. Bu ise ehad (ber ve tek) olanın dininin, yüce ve üstün olduğu izlenimini vermektedir. Dolayısıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Uhud'a sevgisi hem lafzen, hem de manen sözkonusu olup, dağlar arasında bundan dolayı ona tahsis edilmiştir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Nebi efendimizin "bizi seven, bizim de kendisini sevdiğimiz" sözleri ile ilgili açıklamalar Çihad bölümünün "hizmet görmek üzere küçük çocukla gazaya çıkan" başlığında (2893. hadiste) geçmiş bulunmaktadır


Translate Hadith in Indonesia

Telah menceritakan kepadaku ['Amru bin Khalid] telah menceritakan kepada kami [Al Laits] dari [Yazid bin Abu Habib] dari [Abu Al Khair] dari ['Uqbah] bahwa suatu hari Nabi shallallahu 'alaihi wasallam keluar lalu mengerjakan shalat untuk para syuhada perang Uhud, yaitu shalat jenazah, setelah itu beliau menuju mimbar dan bersabda: "Aku akan mendahului kalian dan aku menjadi saksi atas kalian, bahwa aku, demi Allah, sekarang sedang melihat telagaku (di surga) dan sungguh aku telah diberikan kunci-kunci perbendaharaan bumi -atau kekayaan bumi- dan aku demi Allah, tidak lebih takut bahwa kalian akan berbuat syirik sepeninggalku, tapi yang lebih aku takutkan adalah kalian akan saling memperebutkannya (harta dunia)


Translate Hadith in Bengali

‘উকবাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত যে, একদা নবী সাল্লাল্লাহু ‘আলাইহি ওয়াসাল্লাম বের হলেন এবং উহূদের শাহীদগণের জন্য জানাযার সালাতের মতো সালাত আদায় করলেন। এরপর মিম্বরের দিকে ফিরে এসে বললেন, আমি তোমাদের অগ্রগামী ব্যক্তি এবং আমি তোমাদের সাক্ষ্যদাতা। আমি এ মুহূর্তে আমার হাউয (কাউসার) দেখতে পাচ্ছি। আমাকে পৃথিবীর ধনভান্ডারের চাবি দেয়া হয়েছে অথবা বললেন (বর্ণনাকারীর সন্দেহ), আমাকে পৃথিবীর চাবি দেয়া হয়েছে। আল্লাহর কসম! আমার ইন্তিকালের পর তোমরা শির্কে লিপ্ত হবে- তোমাদের ব্যাপারে আমার এ ধরনের কোন আশঙ্কা নেই। তবে আমি তোমাদের ব্যাপারে আশঙ্কা করি যে, তোমরা পৃথিবীতে পরস্পর বিবাদে লিপ্ত হবে। [১৩৪৪] (আধুনিক প্রকাশনীঃ ৩৭৭৯, ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ)