حديث الرسول ﷺ English الإجازة تواصل معنا
الحديث النبوي

حديث قيل لبني إسرائيل ادخلوا الباب سجدا وقولوا حطة نغفر لكم خطاياكم فبدلوا فدخلوا يزحفون على - صحيح البخاري

صحيح البخاري | (حديث: قيل لبني إسرائيل ادخلوا الباب سجدا وقولوا حطة نغفر لكم خطاياكم )

4641- عن أبي هريرة رضي الله عنه يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: «قيل لبني إسرائيل: ادخلوا الباب سجدا وقولوا حطة نغفر لكم خطاياكم فبدلوا، فدخلوا يزحفون على أستاههم، وقالوا: حبة في شعرة».


ترجمة الحديث باللغة الانجليزية

Narrated Abu Huraira:Allah's Messenger (ﷺ) said, "It was said to the children of Israel, 'Enter the gate in prostration and say Hitatun. (7.161) We shall forgive you, your faults.' But they changed (Allah's Order) and entered, dragging themselves on their buttocks and said, 'Habatun (a grain) in a Sha'ratin (hair)


ترجمة الحديث باللغة الأوردية

ہم سے اسحاق نے بیان کیا، کہا ہم کو عبدالرزاق نے خبر دی، کہا ہم کو معمر نے خبر دی، انہیں ہمام بن منبہ نے، انہوں نے ابوہریرہ رضی اللہ عنہ سے سنا، انہوں نے بیان کیا کہ رسول اللہ صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ بنی اسرائیل سے کہا گیا تھا کہ دروازے میں ( عاجزی سے ) جھکتے ہوئے داخل ہو اور کہتے جاؤ کہ توبہ ہے، تو ہم تمہاری خطائیں معاف کر دیں گے، لیکن انہوں نے حکم بدل ڈالا۔ چوتڑوں کے بل گھسٹتے ہوئے داخل ہوئے اور یہ کہا کہ «حبة في شعرة» یعنی ہم کو بالیوں میں دانہ چاہیئے۔


ترجمة الحديث باللغة التركية

Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre, Nebi Sallallahu Alyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: İsrailoğullarına "Hıtta/bağış/anmak istiyoruz deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hata/arınızı bağış/aya/ı m, " buyurulduğunda, kendilerine söyleneni değiştirdiler. Kapıdan kıç/arını yere sürterek geçtiler ve "Habbe Jf şaara/kıl çuval içinde dane" dediler. Fethu'l-Bari Açıklaması: Nüshaların çoğunda ve Küşmıhenı nüshasında hadisin sonu "Kapıdan kıçlarını yere sürterek geçtiler ve "Habbe Jf şaara/kıl çuval içinde dane" dediler," şeklinde aktarılmıştır. Netice olarak şunu söyleriz: İsrailoğulları kendilerine emredilen fiile ve söze muhalefet ettiler. Onlara, Allah'a bir şükür olarak kapıdan geçerken başlarını eğmeleri ve "Bağış/anma istiyoruz" demeleri emredilmişti. Onlar eğilerek geçmeyi, kıçlarını yere sürterek ilerlemeye; "hıttalbağışlanma istiyoruz" sözünü de hıntaya! buğday danesine çevirmişlerdi. Belki de "hıttalbağışlanma istiyoruz," sözünü, "kıl çuval içinde dane" ilavesiyle söylemişlerdi. Bu hadisten şu sonuç çıkarılmıştır: Kendisiyle ibadet edilmesi konusunda ayet veya hadis bulunan sözlerin, manası aynı olsa bile başka bir lafızIa değiştirilmesi caiz değildir. Bu konu "manen rivayet" meselesi değildir. Daha doğrusu "manen rivayet" bu konunun bir alt dalıdır. "Manen rivayetin" caiz olabilmesi için, rivayet edilen lafzın kendisiyle ibadet edilmeyen bir lafız olması gerekir. Bir başka ifade ile söyleyecek olursak; "manen rivayet"in caiz olabilmesi için, rivayet edilen lafızların ibadette kullanılan dua vs. olmaması gerekir. Bir şart belirtmeden "manen rivayetin" caiz olduğunu söyleyenlerin sözleri bu şekilde anlaşılır


ترجمة الحديث باللغة الإندونيسية

Telah menceritakan kepada kami [Ishaq] Telah mengabarkan kepada kami ['Abdur Razzaq] Telah mengabarkan kepada kami [Ma'mar] dari [Hammam bin Munabbih] bahwasanya aku mendengar [Abu Hurairah radliallahu 'anhu] berkata; Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Dikatakan kepada Bani Israil: 'Masuklah pintu itu dengan keadaan sujud dan Katakanlah: 'Hitthah' (ampunilah dosa-dosa) niscaya Dia mengampuni kesalahan-kesalahan kalian lalu mereka mengganti (lafazh ucapan itu) dan memasuki pintu itu seraya mereka merangkak di atas pantat-pantat mereka dan mereka berkata: 'Habbah (biji) dalam tepung


ترجمة الحديث باللغة البنغالية

আবূ হুরাইরাহ (রাঃ) হতে বর্ণিত। রাসূলুল্লাহ সাল্লাল্লাহু ‘আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেছেন, ইসরাঈলীদেরকে আদেশ করা হয়েছিল যে, ‘‘নতশিরে প্রবেশ কর এবং বল, ক্ষমা চাই, আমি তোমাদের অপরাধ ক্ষমা করব’’- (সূরাহ আল-‘আরাফ ১৫৮)। এরপর তারা তার উল্টো করল, তারা নিজেদের নিতম্বে ভর দিয়ে মাটিতে বসে বসে প্রবেশ করল এবং বলল, حَبَّةٌ فِيْ شَعَرَةٍ -যবের ভিতর বিচি চাই। [৩৪০৩) (আধুনিক প্রকাশনীঃ ৪২৮০, ইসলামিক ফাউন্ডেশনঃ)



(حطة) نسألك يا رب أن تحط عنا ذنوبنا وأوزارنا واللفظ في / البقرة 58 /