حديث الرسول ﷺ English الإجازة تواصل معنا
الحديث النبوي

حديث قال لي ابن عباس ألا أريك امرأة من أهل الجنة قلت بلى قال هذه المرأة - صحيح البخاري

صحيح البخاري | (حديث: إني أصرع وإني أتكشف فادع الله لي )

5652- عن عطاء بن أبي رباح قال: «قال لي ابن عباس: ألا أريك امرأة من أهل الجنة؟ قلت: بلى، قال هذه المرأة السوداء أتت النبي صلى الله عليه وسلم، فقالت: إني أصرع، وإني أتكشف، فادع الله لي، قال: إن شئت صبرت ولك الجنة، وإن شئت دعوت الله أن يعافيك.
فقالت: أصبر، فقالت: إني أتكشف، فادع الله أن لا أتكشف، فدعا لها» حدثنا محمد: أخبرنا مخلد، عن ابن جريج أخبرني عطاء: أنه رأى أم زفر تلك امرأة طويلة سوداء على ستر الكعبة.


ترجمة الحديث باللغة الانجليزية

Narrated 'Ata bin Abi Rabah:Ibn `Abbas said to me, "Shall I show you a woman of the people of Paradise?" I said, "Yes." He said, "This black lady came to the Prophet (ﷺ) and said, 'I get attacks of epilepsy and my body becomes uncovered; please invoke Allah for me.' The Prophet (ﷺ) said (to her), 'If you wish, be patient and you will have (enter) Paradise; and if you wish, I will invoke Allah to cure you.' She said, 'I will remain patient,' and added, 'but I become uncovered, so please invoke Allah for me that I may not become uncovered.' So he invoked Allah for her." Narrated 'Ata: That he had seen Um Zafar, the tall black lady, at (holding) the curtain of the Ka`ba


ترجمة الحديث باللغة الأوردية

ہم سے مسدد نے بیان کیا، کہا ہم سے یحییٰ بن ابی کثیر نے بیان کیا، ان سے عمران ابوبکر نے بیان کیا، ان سے عطاء بن ابی رباح نے بیان کیا، کہا کہ مجھ سے ابن عباس رضی اللہ عنہما نے کہا، تمہیں میں ایک جنتی عورت کو نہ دکھا دوں؟ میں نے عرض کیا کہ ضرور دکھائیں، کہا کہ ایک سیاہ عورت نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم کی خدمت میں آئی اور کہا کہ مجھے مرگی آتی ہے اور اس کی وجہ سے میرا ستر کھل جاتا ہے۔ میرے لیے اللہ تعالیٰ سے دعا کر دیجئیے۔ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا کہ اگر تو چاہے تو صبر کر تجھے جنت ملے گی اور اگر چاہے تو میں تیرے لیے اللہ سے اس مرض سے نجات کی دعا کر دوں۔ اس نے عرض کیا کہ میں صبر کروں گی پھر اس نے عرض کیا کہ مرگی کے وقت میرا ستر کھل جاتا ہے۔ آپ اللہ تعالیٰ سے اس کی دعا کر دیں کہ ستر نہ کھلا کرے۔ نبی کریم صلی اللہ علیہ وسلم نے اس کے لیے دعا فرمائی۔


ترجمة الحديث باللغة التركية

Ata b. Ebi Rebah'tan, dedi ki: "İbn Abbas bana: Ben sana cennet ehlinden bir kadını göstereyim mi, dedi. Ben, göster dedim. İbn Abbas: İşte şu siyahi kadın. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna gelerek: Ben bayılıyorum ve üstüm başım açılıyor. Benim için Allah'a dua et, dedi. Allah Rasulü: Dilersen sabredersin ve sana cennet verilecektir, dilersen Allah'a sana afiyetvermesi için dua ederim, dedi. Bunun üzerine kadın: Sabredeyim, dedi. Daha sonra şunları ekledi: Ama gerçek şu ki, üstüm başım da açılıyor. Benim için Allah'a, üstümün başımın açıl-' maması için dua et, dedi. Nebi de ona dua etti." Fethu'l-Bari Açıklaması: "(Beyinde bazı bölgelerde hapsolan) rüzgardan dolayı 'sara'ya düşen kimsenin fazileti." Rüzgarın hapsolması bazı hallerde 'sara'ya sebep olabilir. Sara temel organların kısmen faaliyetlerini göstermesine engelolabilir. 'Sara'nın sebebi ise beyin menfezlerinde hapsolup kalan kesif bir rüzgardır. Yahut bazı organlardan beyne doğru yükselen adi bir buhar türüdür. Bunun peşinden azalarda bir dengesizlik ortaya çıkabilir. Bu halde de artık kişi dimdik ayakta duramaz. Aksine yere düşer. Vücudundaki nemin kesifliğinden ötürü de (ağzından) dışarıya köpükler çıkar. Bazı hallerde sara, cinlerin etkisi ile de olabilir. Ancak bu, yalnız onların nefisleri kötü ve murdar alanlarının yaptığı bir iştir. Bunun da sebebi ya bazı insanların suretlerini güzel bulmalarıdır yahut o insana eziyet vermek istemeleridir. Bütün doktorların kabul edip ilacını da zikrettikleri birinci çeşittir. İkinci türünü ise onların çoğu kabul etmez, bazıları kabul etmekle birlikte ona dair bir ilaç bilmez. Bildikleri tek ilaç süm ve şerli ruhların etkilerini bertaraf etmek ve faaliyetlerini iptal etmek üzere ulvi ve hayırlı ruhların direniş göstermesini dilemekten ibarettir. "Ve üstüm başım açılıyor." Yani kadın farkında olmadan avretinin açılmasından korkmuştu. Hadisten Çıkan Sonuçlar 1- 'Sara'ya düşen kimsenin fazileti. 2- Dünyanın belaları na karşı sabretmek, cenneti miras almaya sebeptir. 3- Zor olan yolu seçmek, -kendisinin buna güç yetireceğini ve zora katı anmakta zaaf göstermeyeceği ni bilen kimse için- ruhsatlı olanı seçip ruhsatla amel etmekten daha faziletJ.idir. 4- Bü~ün hastalıkları dua ve yüce Allah'a sığınarak tedavi etmek, çeşitli ilaçlar ve şuruplarla tedaviden daha başarılı ve daha faydalıdır. Vücudun dua ve Allah'a sığınmaktan etkilenmesi, bedeni ilaçların etkisinden daha büyüktür. Ancak bunun faydalı olması iki şarta bağlıdır: Birincisinin hasta tarafından gerçekleştirilmesi gerekir, bu da doğru ve samimi bir niyet ve maksattır, diğeri ise tedavi edeni ilgilendirir. Bu da onun yüce Allah'a güçlü bir şekilde yönelmesi, kalbinde de güçlü bir takva ve tevekkülün bulunmasıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır


ترجمة الحديث باللغة الإندونيسية

Telah menceritakan kepada kami [Musaddad] telah menceritakan kepada kami [Yahya] dari [Imran bin Abu Bakar] dia berkata; telah menceritakan kepadaku ['Atha` bin Abu Rabah] dia berkata; [Ibnu Abbas] pernah berkata kepadaku; "Maukah aku tunjukkan kepadamu seorang wanita dari penduduk surga?" jawabku; "Tentu." Dia berkata; "Wanita berkulit hitam ini, dia pernah menemui Nabi shallallahu 'alaihi wasallam sambil berkata; "Sesungguhnya aku menderita epilepsi dan auratku sering tersingkap (ketika sedang kambuh), maka berdoalah kepada Allah untukku." Beliau bersabda: "Jika kamu berkenan, bersabarlah maka bagimu surga, dan jika kamu berkenan, maka aku akan berdoa kepada Allah agar Allah menyembuhkanmu." Ia berkata; "Baiklah aku akan bersabar." Wanita itu berkata lagi; "Namun berdoalah kepada Allah agar (auratku) tidak tersingkap." Maka beliau mendoakan untuknya." Telah menceritakan kepada kami Muhammad telah mengabarkan kepada kami Makhlad dari Ibnu Juraij telah mengabarkan kepadaku 'Atha' bahwa dia pernah melihat Ummu Zufar adalah wanita tersebut, ia adalah wanita berpawakan tinggi, berkulit hitam sedang berada di tirai Ka'bah


ترجمة الحديث باللغة البنغالية

‘আত্বা ইবনু আবূ রাবাহ্ (রহঃ) হতে বর্ণিত। তিনি বলেন, ইবনু ‘আব্বাস (রাঃ) আমাকে বললেনঃ আমি কি তোমাকে একজন জান্নাতী মহিলা দেখাব না? আমি বললামঃ অবশ্যই। তখন তিনি বললেনঃ এই কালো রঙের মহিলাটি, সে নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম এর নিকট এসেছিল। তারপর সে বললঃ আমি মৃগী রোগে আক্রান্ত হই এবং এ অবস্থায় আমার লজ্জাস্থান খুলে যায়। সুতরাং আপনি আমার জন্য আল্লাহর কাছে দু‘আ করুন। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বললেনঃ তুমি যদি চাও, ধৈর্য ধারণ করতে পার। তোমার জন্য আছে জান্নাত। আর তুমি যদি চাও, তাহলে আমি আল্লাহর কাছে দু‘আ করি, যেন তোমাকে অরোগ্য করেন। স্ত্রীলোকটি বললঃ আমি ধৈর্য ধারণ করব। সে বললঃ ঐ অবস্থায় আমার লজ্জাস্থান খুলে যায়, কাজেই আল্লাহর নিকট দু‘আ করুন যেন আমার লজ্জাস্থান খুলে না যায়। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম তাঁর জন্য দু‘আ করলেন। (আধুনিক প্রকাশনী- ৫২৪০, ইসলামিক ফাউন্ডেশন- ৫১৩৬) ‘আত্বা (রহ.) হতে বর্ণিত যে, তিনি সেই উম্মু যুফার -কে দেখেছেন কা’বার গিলাফ ধরা অবস্থায়। সে ছিল দীর্ঘ দেহী কৃষ্ণ বর্ণের এক মহিলা। [মুসলিম ৪৫/১৪, হাঃ ২৫৭৬, আহমাদ ৩২৪০] (আধুনিক প্রকাশনী- ৫২৪১, ইসলামিক ফাউন্ডেশন)



أخرجه مسلم في البر والصلة والآداب باب ثواب المؤمن فيما يصيبه من مرض أو حزن.
.
رقم 2576 (امرأة) قيل اسمها سعيرة الأسدية وقيل شقيرة (أصرع) يصيبني الصرع وهو علة في الجهاز العصبي تصحبها غيبوبة في العضلات وقد يكون هذا بسبب احتباس الريح في منافذ الدماغ وقد يكون بسبب إيذاء الكفرة من الجن (أتكشف) أي فأخشى أن تظهر عورتي وأنا لا أشعر (صبرت) على هذا الابتلاء (ولك الجنة) أي درجة عالية فيها بمقابل صبرك (على ستر الكعبة) متعلقة بأستار الكعبة وقيل كانت تفعل ذلك إذا خشيت أن يأتيها الصرع