714- عن عثمان بن أبي العاص، قال: كان آخر ما عهد إلي النبي صلى الله عليه وسلم «أن لا أتخذ مؤذنا يأخذ على الأذان أجرا»
It was narrated that 'Uthman bin Abul-As said:"The last instruction that the Messenger of Allah gave to me was that I should not appoint a Mu'adh-dhin who took payment for the Adhan." (sahih)
Al-Albani said: Hadith Sahih
عثمان بن ابی العاص ثقفی رضی اللہ عنہ کہتے ہیں کہ نبی اکرم صلی اللہ علیہ وسلم نے مجھے آخری وصیت یہ کی تھی کہ میں کوئی ایسا مؤذن نہ رکھوں جو اذان پر اجرت لیتا ہو۔
Osman bin Ebi'l-As (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir : Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bana yaptığı son tavsiye ezan için ücret alan bir müezzini ittihaz etmemem idi." Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, Tirmizi ve El-Hakim AÇIKLAMA : EI-Menhel yazarı, bu hadis ile ilgili olarak aşağıdaki ma'lumatı vermiştir: ''Hadisin zahiri, ezan için ücret almanın nehyine delalet eder. Bu hususta alimler arasında ihtilaf ve verdikleri tafsilat vardır: 1- Ebu Hanife ve bazı alimlere göre ezan okumak için ücret almak şart koşulmuş ise, bu ücret haramdır. Bunların delillerinden birisi mezkur hadistir. Delillerinden birisi de İbn-i Hibban'ın rivayet ettiği şu mealdeki hadistir: 'Adamın birisi İbn-i Ömer (r.a.)'e: Ben Allah yolunda gerçekten seni severim, demiş. İbn-i Ömer (r.a.) de Ona: Ben, Allah yolunda gerçekten senden nefret ederim, diye karşılık vermiş. Adam: Sübhanellah! Ben Allah yolunda seni seviyorum. Sen Allah yolunda bana buğzediyorsun, deyince İbn-i Ömer (r.a.): Evet. Çünkü sen okuduğun ezan için ücret istersin, demiştir.' Bir başka delilleri de İbn-i Mes'ud (r.a.)'den rivayet olunan şu mealdeki hadistir: 'Dört şey vardır ki, onlar üzerinde ücret alınmaz. Bu şeyler: Ezan, Kur'an okumak, miras taksimini hesaplamak ve şer'i hüküm vermektir. ' 2- Şafiiler'in üç görüşü vardır. En sıhhatli kavle göre; Devlet reisi, hazineden veya kendi malından ezan ücretini ödeyebilir. Cemaattan olanlar veya başka şahıslar kendi mallarından ezan ücretini ödeyebilirler. İkinci görüşe göre; hiç kimsenin ezan ücretini ödemesi caiz değildir. Üçüncü görüşe göre; Devlet yetkilisi ödeyebilir, şahıslar ödeyemez. 3- Hanbeli mezhebine göre fahri olarak ezan okuyacak kimse bulunursa, ücretli müezzin tutmak caiz değildir. Aksi takdirde hazineden nafakası ödenir. Evzai de böyle demiştir. 4- Malikiler'e göre iki görüş vardır. İbnü'l-Arabi: "Sahih kavle göre; ezan, namaz kıldırmak, şer'i hüküm vermek ve bilumum dini hizmetlerin ifası için ücret almak caizdir. Çünkü halife, bütün dini hizmetlerin yöneticisi olarak ücret alır. Devlet memurları, onun adına çalıştıkları için onun gibi ücret almaları tabiidir. Bunun temel delili : Nebi (s.a.v.)'in şu mealdeki hadisidir: "Zevcelerimin nafakasından ve atadığım valinin masrafından sonra bıraktığım bu şey sadakadır.'' HADİSİN FIKIH YÖNÜ : 1- Kavmin büyüğü müezzin tutarak halkın namazlarını cemaatla kılmalarına yardımcı olmalıdır. 2- Müezzin, ezan okumak için ücret istememelidir. Bu husustaki alimlerin görüşlerini yukarıda anlattık
Telah menceritakan kepada kami [Abu Bakr bin Abu Syaibah] berkata, telah menceritakan kepada kami [Hafsh bin Ghiyats] dari [Asy'ats] dari [Al Hasan] dari [Utsman bin Abu Al 'Ash] ia berkata; "Terakhir yang Rasulullah shallallahu 'alaihi wasallam ambil janjinya dariku adalah agar aku tidak mengangkat seorang mu`adzin yang meminta upah dari adzannya
। উসমান ইবনু আবূল আস (রাঃ) থেকে বর্ণিত। তিনি বলেন, নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম আমার থেকে সর্বশেষ যে অঙ্গীকার গ্রহণ করেছেন তা হলঃ আমি যেন বেতনভুক্ত মুয়াযযিন নিয়োগ না করি।
حديث صحيح، وهذا إسناد ضعيف لضعف أشعث -وهو ابن سوار الكندي-، وقد توبع.
وليس هو أشعث بن عبد الملك الحمراني كما توهمه ابن حزم، وتابعه الألباني، وقد وقع منسوبا بابن سوار في "معجم الطبراني الكبير" (٣٣٧٨)، و"الحلية" لأبي نعيم ٨/ ١٣٤، وعليه مشى المزي في ترجمة حفص بن غياث من "التهذيب"، فرقم على روايته عن أشعث بن سوار برقمي الترمذي وابن ماجه.
وأخلى روايته عن أشعث بن عبد الملك الحمراني من الرقوم.
وأخرجه الترمذي (٢٠٧) من طريق عبثر بن القاسم، عن أشعث، بهذا الإسناد.
وأخرجه أبو داود (٥٣١)، والنسائي ٢/ ٢٣ من طريق أبي العلاء يزيد بن عبد الله ابن الشخير، عن أخيه مطرف، عن عثمان بن أبي العاص.
وهذا إسناد صحيح.
وهو في "مسند أحمد" (١٦٢٧١).