750- عن واثلة بن الأسقع، أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: «جنبوا مساجدكم صبيانكم، ومجانينكم، وشراءكم، وبيعكم، وخصوماتكم، ورفع أصواتكم، وإقامة حدودكم، وسل سيوفكم، واتخذوا على أبوابها المطاهر، وجمروها في الجمع»
It was narrated from Wathilah bin Asqa' that:The Prophet said: "Keep your infants, your insane and your evil ones away from your mosques. Avoid engaging in transactions and disputes, raising your voices, carrying out your prescribed punishments and unsheathing your swords therein. Make places for purification at their gates, and perfume them with incense on Fridays." (Maudu)
Al-Albani said: Hadith Daif
واثلہ بن اسقع رضی اللہ عنہ کہتے ہیں کہ نبی اکرم صلی اللہ علیہ وسلم نے فرمایا: تم اپنی مسجدوں کو بچوں، دیوانوں ( پاگلوں ) ، خرید و فروخت کرنے والوں، اور اپنے جھگڑوں ( اختلافی مسائل ) ، زور زور بولنے، حدود قائم کرنے اور تلواریں کھینچنے سے محفوظ رکھو، اور مسجدوں کے دروازوں پر طہارت خانے بناؤ، اور جمعہ کے روز مسجدوں میں خوشبو جلایا کرو ۱؎۔
Vasile bin el-Eska (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Çocuklarınızı, delilerinizi, satın almanızı, satışınızı, münakaşalarınızı, seslerinizi yükseltmeyi, had cezalarınızın infazını mescidlerinizden uzak tutun. Mescidlerinizin kapılarının yakınında abdest alma yerleri ittihaz ediniz. Ve Cum'a günlerinde mescidlerinizi buhurla tütsüleyiniz.» Not: Zevaid'de ravi el-Haris bin Nebha'nın zayıflığı üzerinde ittifak edildiği için isnadının zayıflığı bildirilmiştir. AÇIKLAMA : Hadis, küçük çocukları ve delileri mescidlere sokmanın yasaklığına delalet eder. MezhebIerin bu husustaki görüşleri şöyledir: 1- Hanefi mezhebine göre bunların, mescidi necis etmeleri kuvvetle zannedildiği zaman mescide sokulmaları tahrimen mekruhtur. Aksi takdirde tenzihen mekruhtur. 2- Şafiiler'e göre henüz mümeyyizlik çağına ermemiş olan küçük yaştaki çocukların ve delilerin mescidi kirletmelerinden, içindekilere zarar vermelerinden ve avret yerlerini açmalarından emin olunduğu takdirde mescide sokulmaları caizdir. Mümeyyiz olan çocuğun, mescidi oyuncak haline getirmemesi şartıyla mescide alınması caizdir. Aksi takdirde haramdır. 3- Malikiler'e göre çocuk ve deli'nin mescide alınması, mescidin necis edilmesine sebebiyet verdiği takdirde haramdır. Keza mescidi pislememekle beraber yaramazlık ederlerse, mescide alınmaları haramdır. Mescidi pislemiyecek ve haylazlık etmiyecek veya edince uyarıldığı zaman uslu duracak çocuğun mescide götürülmesi caizdir. 4- Hanbeliler'e göre okutmak gibi bir ihtiyaç için mümeyyiz olmayan çocuğu mescide sokmak mekruh değildir. İhtiyaç olmadan mescide girmesi mekruhtur. Deli'nin hükmü de böyledir. Mescidlerde alış veriş etmenin şer'i hükmü, bundan önceki hadiste açıklandı. Mescidlerde sesleri yükseltmenin yasaklığı bu hadisten anlaşılıyor. Bu da mekruhtur. MezhebIerin konu hakkındaki görüşleri şöyledir: 1- Hanefi mezhebine göre mescidde namaz'a duranları şaşırtacak veya orada uyuyanları uyandıracak şekilde yüksek sesle zikretmek mekruhtur. Böyle bir durum söz konusu değilse kerahet yoktur. Bilakis zikredenin; ibadete karşı hevesinin artması uykuyu defetmesi ve kalbini uyarması gibi bir fayda elde edildiği zaman yüksek sesle zikretmesi daha efdaldır. Zikrin dışındaki sözlere gelince; mübah olmayan sözleri yüksek sesle söylemek tahrimen mekruhtur. Mübah olan sözleri yüksek sesle söylemek, namaz kılan'ın şaşırmasına sebeb olursa mekruhtur. Aksi takdirde keraheti yoktur. Tabii kişi ibadet maksadıyla mescide girmiş ise kerahet yoktur. şayet sırf konuşmak için mescide gırmiş olursa mutlaka mekruhtur. 2- Şafiiler'e göre mescidde yüksek sesle zikretmek, eğer namaz kılan, ders veren, kıraatla meşgul olan veya mütalaa eden birisini şaşırtırsa mekruhtur. Keza uyandırılması sünnet olmayan bir uyuyanı uyandırırsa yine mekruhtur. Aksi takdirde mekruh değildir. Yüksek sesle konuşmaya gelince, hadis diye uydurulduğu hadis alimlerince belirlenmiş sözleri okumak gibi helal olmayan konuşma türünden ise, anılan kişilerden birisini şaşırtsın, şaşırtmasın mutlaka haramdır. Mübah konuşma cinsinden ise bahsi geçen şahısları şaşırtır'sa mekruhtur. Şaşırtmazsa mekruh değildir. 3- Malikiler'e göre zikir ve ihmle bile olsa mescidde sesi yükseltmek mekruhtur. Ancak dört halde hüküm değişir: --- (a)- Müderrisin öğrencilere sesini duyurmak için ihtiyaç duyduğu takdirde sesini yükseltmesinde kerahet yoktur. (b)- Namaz kılanı şaşırtırsa haramdır. (c)- Mekke veya Mina mescidinde yüksek sesle ''Lebbeyk'' duasını okumak mekruh değildir. (d)- Nöbet bekleyenin sesini yükseltmesi mekruh degildir. 4- Hanbeliler'e göre namazdakilerin şaşırmasına sebebiyet verilmemesi halinde mescidde yuksek sesle zikretmek mübahtır. Mübah türünden olan konuşmalar da böyledir. Bunlar namaz kılanları şaşırtırsa mekruhtur. Mübah olmayan sözlerle ses yükseltmek, kimseyi şaşırtsın, şaşırtmasın mutlaka mekruhtur. Had cezalarını mescidlerde infaz etmek ve kılıçları çekip çıkarmak da, gerek bu hadiste ve gerekse 748 nolu İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisiyle yasaklanmıştır
Telah menceritakan kepada kami [Ahmad bin Yusuf As Sulami] berkata, telah menceritakan kepada kami [Muslim bin Ibrahim] berkata, telah menceritakan kepada kami [Al Harits bin Nabhan] berkata, telah menceritakan kepada kami ['Utbah bin Yaqzhan] dari [Abu Sa'id] dari [Makhul] dari [Watsilah bin Al Asqa'] bahwa Nabi shallallahu 'alaihi wasallam bersabda: "Hindarkan dari masjid-masjid kalian anak kecil, orang gila, jual beli, perdebatan, meninggikan suara, pelaksanaan hudud dan menghunuskan pedang. Buatlah pada setiap pintunya tempat bersuci dan serta harumkanlah di setiap hari jum'at
। ওয়াসিলা ইবনুল আসকা (রাঃ) থেকে বর্ণিত। নবী সাল্লাল্লাহু আলাইহি ওয়াসাল্লাম বলেনঃ তোমরা তোমাদের মসজিদসমূহকে শিশু, পাগল, ক্রয়-বিক্রয়, ঝগড়া-বিবাদ, হৈ-চৈ, হদ্দ কার্যকরকরণ ও উন্মুক্ত অস্ত্র বহন থেকে হেফাযত করো। তোমরা তার দরজাসমূহের কাছে শৌচকর্মের জন্য ঢিলা রাখো এবং জুমুআহর দিন তাকে সুগন্ধময় করো।
إسناده ضعيف جدا، الحارث بن نبهان متروك، وعتبة بن يقظان ضعيف، وأبو سعيد -وهو الشامي- مجهول.
وأخرجه عمر بن شبة في "تاريخ المدينة المنورة" ١/ ٣٥، والطبراني في "الكبير" ٢٢/ (١٣٦)، وفي "الشاميين" (٣٣٨٥) من طريق الحارث بن نبهان، بهذا الإسناد.
وسمى الطبراني في "الشاميين" أبا سعيد عبد القدوس بن حبيب، وهذا يخالف صنيع المزي، وعبد القدوس قال الذهبي في "المغني": تركوه.
وأخرجه العقيلي ٣/ ٣٤٧ - ٣٤٨، والطبراني في "الكبير" (٧٦٠١)، وابن عدي في ترجمة العلاء بن كثير من "الكامل" ٥/ ١٨٦١، والبيهقي ١٠/ ١٠٣، وابن الجوزي في "العلل المتناهية" ١/ ٤٠٢ - ٤٠٣ من طريق أبي نعيم عبد الرحمن بن هانئ النخعي، عن العلاء بن كثير الشامي، عن مكحول، عن أبي الدرداء وأبي أمامة وواثلة بنحوه.
قلنا: والعلاء بن كثير الشامي متروك، فلا يفرح بمتابعته.
وأخرجه عبد الرزاق (١٧٢٦)، وإسحاق بن راهويه في "مسنده" كما في "تخريج أحاديث الكشاف" للزيلعي ١/ ٣٢٤، والطبراني ٢٠/ (٣٦٩) من طريق محمد بن مسلم الطائفي عن عبد ربه بن عبد الله الشامي، عن يحيى بن العلاء، عن مكحول، عن معاذ بن جبل مرفوعا.
وليس في إسناد عبد الرزاق وابن راهويه: يحيى بن العلاء وهو متروك متهم، ومكحول لم يدرك معاذا.
وفي الباب عن أبي هريرة عند ابن عدي في "الكامل" ٤/ ١٤٥٣ - ١٤٥٤ ولا يصح.
وعن ابن مسعود أورده صاحب "نصب الراية" ٢/ ٤٩٢ وضعفه.
قوله: "جمروها" أي: بخروها وزنا ومعنى.